16 Temmuz 2015 Perşembe

Futbol Mücadele Gerektirir! Grafite...

Futbolcuların bir kısmı parasızlıktan doğan mecburi bir kaçış olarak başlamıştır. Kimilerinin de gerçekten de yeteneği uluslararası alana yayılmıştır. Keşke herkes anne babasının elinden tutup teşvik edilse. Bazı hikayeler var ki içinde bunların hepsini barındırır. Duygusaldır, fakat sevdiğine sonunda kavuşur.
Evlenmişti, üstelik bir de kızı olmuştu. Kızı için süt, mama ve bebek bezi gibi ihtiyaçları vardı. Aklında hep futbol hayallerini kursa da gerçekler ortadaydı. 21 yaşına kadar futboluna kavuşamadı belki ama o asla vazgeçmedi.

Tam bir "baba" sıfatıyla ailesine para kazandırmak için çöp poşeti satıyordu. Usanmadan kapı kapı dolaşarak. Artık zaman onun için çıkmaza girmişti. Futbolcu olabilmeyi geçmiş, aç karınlarını nasıl doyurabilirimin hesaplarını yapıyordu. Lakin yılmadı!
En çok babasının söylediklerini dikkate aldı. Onun için babası kahramandı. Sadece nasihatler konusunda değil ailesinin bakımı için de babası kucak açmıştı.


Ve Edinaldo Batista Libanio için fırsat kapısını çalmıştı. Sao Paulo'daki SE Matonense takımında profesyonel anlamada kariyerine başlamıştı. O anlar ve birkaç ay öncesini düşününce mucizeydi. Teknik direktörü eski bir arkadaşına benzetiyordu Batista'yı. Ve bir gün Batista'nın formasını getirdiğinde arkasında Grafite yazdığını görünce yıllarca süre gelen Grafite'nin öyküsü yazılmaya başlanmıştı.

Bol gollü kariyerine sahip olmasına rağmen çok fazla takım değiştirmek zorunda kaldı. Rotasını Kore'ye bile çevirmek zorunda kaldı. Kore'de buhranlı günler geçirmelerine karşın yeniden soluğu Sao Paulo'da aldı.
Burada kazandığı kupalar özellikle FIFA Dünya Kulüpler Kupası derken ünü yayılmış, Avrupa transferi gündeme gelmişti. 
Tek dikkati çekilen futbol kulüpleri değildi. Önce annesinin kaçırılması ne yazık ki daha sonralarında ırkçı saldırılara maruz kaldı. Grafite yaşadığı korkunç anları acı bir şekilde özetliyordu.
"İlk başta herkes benim tarafımdaydı ama sonlara doğru etrafımda sadece ailemin ve birkaç arkadaşımın kaldığını gördüm." 


Olumsuzluklara boyun eğip kaçmadı. Geride bıraktı, önce Le Mans'a sonra da Wolfsburg'a transfer oldu. Ağları delecek, Bayern Münih'e zor anlar yaşatacak Grafite usul usul geliyordu. Bağırmıyordu "ben buradayım" diye. Bayern Münih'i 5-1 topa tuttukları maçta insanüstü çabalarıyla orta sahayı 5 oyuncuyu çalımlayarak topuğuyla muazzam şekilde vurup bir gole imza attı. 
Unutulmayacak bir finaldi.

Gol krallığı, kırılan rekorlar bu başarıları sürükleyen şampiyonluk. Grafite sadece yapmak istediği işi futbolu oynamak isterken hayatını sessizce izlemek istemedi. Bundes Liga'ya ve de Almanya'da altın harflerle yazdırdı, o meşhur "Grafite'yi".


Hayatının dönüm noktasında olan çok insan vardır. Bazen çok para kazanmışsınızdır. fakat mutlu değilsinizdir. Hedeflerinizden sapmışsınızdır rotayı bulmakta güçlük çekiyorsunuzdur. Rota sizsiniz! Yaşınız, cebinizdeki para durumunuz ne olursa olsun yörüngeyi kendinize çevirin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.