15 Aralık 2015 Salı

Amatör ve Taçsız İzmirspor

Daha öncede belirtmiştim, futbol takımları sadece para kazanmak dışındaki futbolcu yetiştirmek gibi artılarıyla ön plana çıkıyor. Hatırlasanız Porto Futbol kulübünü kaleme almıştım. Ne hikmetse adını futbol fabrikası olarak nitelemekten alıkoyamıyorum. Dünya yıldızlarının geçidi, mabedi. Bu belli bir zaman dilimi içinde geçerli değil. Halen daha futbol okulu vizyonuyla emin adımlarla ilerliyor. Bir benzeri de Türkiye sınırları içerisinde. Biraz güneye doğru, çok da ilerletmeyin rotanızı. İzmir'e doğru gelin ve o noktada mola verin.

İhmal edilen İzmirspor tam olarak konum. Altınordu, Altay, Bucaspor, Göztepe, Karşıyaka takımlarının haberlerini pekçe dile getiriyoruz. Esbabı mucibenin  ne olduğunu bilmeksizin Göztepe-Karşıyaka derbilerini Süper Lig lezzetindeki heyecanıyla izlememiz açıklıyor esasında. Belki de sebebini bilmediğimiz merak bizi teşvik ediyor, İzmir derbisine.

Yana yakıla konuşulan İzmir takımları içerisinde İzmirspor neden yer bulamamış? Elbette ki yazılıp, çizildiği kadar kolay değil. Böyle de tadı çıkmaz diye tahmin ediyorum. Fakat İzmirspor’un doğuşundan beri bizi “ilkler” tablosu karşılıyor. 

İzmirspor 1962-63 kadrosu
Şaşkınlık mı? Evet, o da burada. Öncelikle biraz sofistike biraz tarihi bir gezintiye çıkalım İzmir sokaklarında. Bir mahalle düşününki, semtin sakinleri ve okumuş insanlarının bir araya gelerek futbol takımı oluşturduklarını. Hani deriz ya eskiden mahalle kültürü böyle miydi diye hayıflanırız. 1923 Eşrefpaşa semtinde “Altınay” adıyla ilk futbol oluşumunun taslağını ortaya çıkardılar.
Daha sonraları Altınay ismi fazlasıyla evrim geçirerek İzmirspor adını almıştır.
Girdiği rekabetlerde oyunlar sertleşince iki kulübü birleştirerek tek çatı altında toplaya toplaya ilk doğuştaki yapı ve anlayış değişime ayak uydurmak zorunda kaldı.

Yani bir anlamda çekişme ve sertliği hesaba katınca Galatasaray ve Fenerbahçe takımların birleşmesi gibi bir anlayışla karşı karşıya kalınmış. Radikal kararların doğuşu! Bir dönem Göztepe ile birleşerek “Doğanspor” daha sonra fazla samimiyet tez ayrılık getirmesiyle yoluna tek ve “Ateşspor” olarak devam etti. Ancak bu devamlılığında ateşi sönünce yoluna eski ve güvendikleri isim “İzmirspor” olarak yola koyuldular.
Bu yolda Porto etkisi yaratan futbol kulübü olacaklarından habersiz. Damlacıkspor ve Yün Mensucat rötarlı geldiği İzmirspor’u benimseyen adı. 

Doğduğu, büyüdüğü şehir, gol kralı, ilk göz ağrısı İzmir’i bırakıp futbol sevdasının peşinden koşan taçsız kral. Metin Oktay! Ne söylense az, gözlerinize inanamadığımız goller ve en nihayetinde gol kralı. Hiç şüphesiz akıllara ilk gelen Fenerbahçe karşısında attığı golle ağları yırttığını hatırlıyorsunuz. Kişiliği, naifliği, geldiği yeri unutmayan Galatasaray takımına tutkusu, bağlılığıyla biliyoruz.
İşte o yüzden kelimelere sığdıramıyorum, sığdıramıyoruz. Onun halefi ise Galatasaray’da oynadığı Tanju Çolak olacaktı. Yekta Kurtuluş, Semih Şentürk, Hazma Hamzaoğlu, Tarık Gencay, Seyfi Talay ve yine İzmirspor’da emek vermiş Mesut Bakkal gibi mühim futbolcuların orta nokta da buluştukları ve Türkiye futboluna kazandırdığı unutulmaz oyuncular yetiştirmiştir.

Onların misyonunda ve futbol anlayışında tıpkı Porto'daki gibi yetiştiricilik kültürü yatmaktadır. Aynı zamanda Türkiye 1. liginde resmi maç yapan ilk kulüp, galibiyet alan ve ilk golü atan takım olarak da literatüre geçmeyi başarmıştır. Şu sıralar Bölgesel Amatör Lig de top koşturmaları yanıltmasın. Uzun yıllar 1. lig de oynadıktan sonra sponsor desteği bulamayınca düşüş başlamış oldu. Yine de anlam veremiyorum.
Göztepe, Karşıyaka gibi takımlar birbirleri var oldukları için yukarıya taşıdılar. Neden İzmirspor yok? Bu denli büyük isimleri futbola kazandırmışken, az önce verdiğim molayı sonlandırıp harekete geçmek istiyorum. Bir zamanlar İzmirspor çatısı altında birleştikleri İzmir takımlarına istinaden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.