30 Haziran 2017 Cuma

Vazgeçilmeyen Eldiven

Oynanan futbol, yıla adaylığını koyacak onbirler veya sessiz kalan kaleciler futboldan çok gelip giden futbolcular hep konuşulmaya mahkum bırakıldı.
En büyük yıldızların beklentileri karşılayamadığı, kazanılan hep bir puanın şampiyonluk yarışında tarifsiz olduğu, maçların hakemi aldatmak için tiyatrolanan hareketlerin gölgesinde kaldığı sezondan her daim dert yanmışızdır. Ne var ki bunların aksine, futbolun ve sessizliğin alamet-i farikası olan kalecilerin nedendir bilinmez o on birin içine alamayız.

Onların  tek görevi kaleyi korumaktır! Sanılanın aksine çok daha fazla fedakarlık ve zeka oyunu onların ki. Bundan tam 44 yıl önce Napoli'de oynanan İtalya-Türkiye maçında herkes gözlerini kalecilere dikmişlerdi. Kalesinde büyüyen, harikalar yaratan ve tüm gazetelerin göklerde gezdirdiği kaleciler.
Türkiye'nin kalesinde Sabri Dino, İtalya tarafında Dino Zoff ismi vardı. Bu iki kaleci arasında o kadar çok benzerlik vardı ki şaşırtıcı düzeydeydi. 



Doğum tarihleri 1942 yılını göstermesi tek başına yeterli olmayacaktı. Ayakkabı numaralarından boylarına ikisinin de kaleci olması bir yana, formalarını giydikleri takımlarının dahi siyah beyaz oluşu fazlasıyla ortak noktalarıydı. 
Bir yandan Juvenstus'un olmazsa olmaz oyuncusu Dino Zoff, öbür yandan Beşiktaş'ın vazgeçilmeyen eldiveniydi. Tarihler 13 Ocak 1973 yılını gösterdiğinde Napoli'de yanıyordu. Maç bittiğinde kazanan yoktu belki ama Avrupa bu iki kaleciden asla vazgeçmeyecekti. 

Dino Zoff, spor kariyerini sonlandırsa da, İtalya futbolu peşini bırakmayacaktı. Öncesinde peşi sıra izleyen İtalyan takımların, sonrasında İtalya Milli takımın teknik direktörlüğünü üstlenecekti. 
Aslında Zoff, hep futbolla yoğrulurken, Sabri Dino'nun yolu başka yöndeydi. Dino, tamamıyla futboldan bağımsız, tekstil sektörüne atılmış ancak işler ve ekonomi pek de iyiye gitmeyince iflas bayrağını çekmek zorunda kalmış. 
Keşke böyle kalsaydı... Çünkü tüm bunlar ağır gelince yaşamına son vermeyi çözüm olarak seçmiş Sabri Dino.

Sabah erkenden kalkmış, aracına binmiş ve aracını Boğaz köprüsünde el frenini çekmişti. Ve...
Size bir soru! Kale arkasında hiç maç izlediniz mi? İzleyenler iyi bilir; ceza sahasında çokça futbolcu vardır. Kaleyi gören futbolcu da şutunu çeker. 
Aslında o hengamede topu seçmek ne mümkün! Lakin sahada bir kişi "o" topu takip eder. Gole yaklaşan anda, bir el uzanır ve top ceza alanından uzaklaşır. Bu kurtarış, özetliyordur kalecinin mühimini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.